Devlet, bankalarda bulunan dövizlere, altınlara ya da Türk lirası hesaplara sebepsiz yere asla el koymaz! Öncelikle belirtmemiz gerekir ki dönem dönem bu tür asılsız söylemler sosyal medyada ya da güncel hayatta insanlar arasında hızla yayılır. Genelde bankalarda mevduatı bulunan vatandaşlarımızı galeyana getirerek, mevduatlarını banka hesaplarından çekmelerini sağlamak ve bankacılık sistemine güveni azaltmak niyetiyle yapılan provakatif eylemlerdir bunlar. Kesinlikle itibar edilmemelidir.
Devlet Bankalardaki Dövizlere, Altınlara El Koyma Yetkisine Sahip Midir?
Devlet, bankalarda bulunan döviz tipi tevdiatlara, TL mevduat ya da altınlara el koyma yetkisine sahiptir. Çünkü devlet, vatandaşların organize ettiği bir birliktir. Amacı da vatandaşlarının çıkarlarını korumak; hukuki çerçevede her zaman halkın refahını koruyacak tedbirleri almaktır. Fakat devletin banka hesaplarında bulunan paraya el koyması durumu
keyfe keder bir uygulama değildir. Savaş halleri, olağan üstü hal durumları, sıkıyönetim gibi hallerde zararları sonradan karşılamak üzere bazı mallara el koyma yetkisi bulunur. Bunun da şartları oluşmalı (savaş hali vs), sınırları çizilmeli (şu hesaplardan şu kadar vs), belirli bir süre için yapılmalıdır. El konan mal, para, değerli eşya gibi metalar süre sonunda devletçe tazmin edilir. Yani dert edilmesi gereken bir durum değildir;
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve hukuk dışı bir uygulama söz konusu olmayacaktır.
Devlet Bankalardaki Dövize, Altına Ne Zaman El Koyar?
Esasen devlet, Cumhuriyet tarihinden bu yana, bankalarda bulunan vatandaşlarının dövizlerine ya da altınlarına ek koyma düşüncesine hemen haiz olmaz. Hatta savaş durumlarında bile (1974 Kıbrıs Barış Harekâtı, Terörle Mücadele…) bu yöntemi tercih etmemiştir. Zira yaşanan ekonomik krizlere, Türk lirasının değer kaybına, enflasyona ve sürekli verilen cari açığa karşın Türk ekonomisi halen dünyada ilk yirmi sıradadır.
Zaten devletin gelir kalemlerine bakıldığında, vatandaştan vergi yoluyla alınan gelirlerin devleti iş ve yöntemlerle ilgili yeterince güçlü kıldığı görülecektir.
Devlet En Son Ne Zaman Varlıklara El Koydu?
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir olay henüz yaşanmış değil. Bu tür söylentileri çıkaran insanların dayanağı genelde
tekalif-i milliye emirlerine dayandırılır. Yani bu durum akıllarına genelde Kurtuluş Savaşı döneminde,
Sakarya Meydan Muharebesi öncesinde ordunun ihtiyaçlarını karşılamak maksatlı yapılan ve
Hakimiyet-i Milliye’nin “Başkumandanımızın Ordu ve Millete Beyannamesi” başlığıyla duyurduğu haberinden gelir. O günün (1921) koşullarında, henüz bir onur savaşı devam ederken, Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün 10 maddelik vergi emri duyuruluyor. Zorlu şartlarda alınan bu kararların mahiyetini dahi henüz anlayamamış kişilerin bu asılsız iddiaları ortaya atması ve örnek olarak tekalif-i milliye emirlerini göstermesi ilginçtir. On maddelik emirleri inceleyelim.
- Her ilçede bir tane Tekâlif-i Milliye Komisyonu kurulacak.
- Halk, elindeki silah ve cephaneyi 3 gün içinde orduya teslim edecek.
- Her aile bir askeri giydirecek.
- Yiyecek ve giyecek maddelerinin yüzde 40'ına el konacak ve bunların karşılığı daha sonra geri ödenecek.
- Ticaret adamlarının elindeki her türlü giyim eşyasının yüzde 40'ına el konacak ve bunların karşılığı daha sonra geri ödenecek.
- Her türlü makineli aracın yüzde 40'ına el konacak.
- Halkın elindeki binek hayvanlarının ve taşıt araçlarının yüzde 20'sine el konacak.
- Sahipsiz bütün mallara el konacak.
- Tüm demirci, dökümcü, nalbant, terzi ve marangoz gibi iş sahipleri ordunun emrinde çalışacak.
- Halkın elindeki araçlar bir defa olmak üzere 100 km'lik mesafeye ücretsiz askeri ulaşım sağlayacak.
Yukarıdaki 10 maddelik emirlerin hangi koşul ve imkanlarda alındığına dikkat etmenizi rica ediyoruz. Bu imkansızlıklar içinde dahi “
mücadele amacıyla” en fazla yüzde 40’lık bir bölüm alınıyor ve iade edileceği de hususi belirtiliyor.
Art Niyetli Kişilere, Bilgilere İtibar Etmeyin!
Yaşanan krizlere, enflasyona, döviz karşısında TL’nin erimesine karşın ülkemiz ekonomik kaynaklar açısından güçlü bir ülke. Evet, zengin bir ülke değiliz. Ancak emek üzerinden alınan vergi sayesinde devlet maliyesi açısından asla ekonomik güçlüklerle karşılaşmayacak bir ülkeyiz. Şu ya da bu sebeple, devletin bankadaki dövize, altına, TL hesaplarına el koyacağını söyleyip halkı galeyana getirerek bankacılık sistemine darbe indirmek ve ülkenin bankacılık sistemini kilitleyerek çıkar sağlamak isteyen güruha karşı prim vermeyin. Sosyal medyada ya da çevrenizde bu tür insanlar sürekli olacaklar.