Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Türkiye’nin kredi notunu aşağı düşüren derecelendirme kuruluşlarına meydan okuyarak, “Türkiye Cumhuriyet Ekonomi Bakanı olarak sizlere şunu söylüyorum; yılın 3’cü çeyreğinde göreceksiniz, tıpış tıpış o aşağı doğru revize ettikleri büyüme rakamlarını yukarı doğru revize edecekler” dedi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Afyonkarahisar’da gerçekleştirilen 22. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’na katılmak üzere geldiği kentte bu akşam sanayici ve iş adamları ile bir araya geldi. Afyonkarahisar Sanayici ve İş Adamları Derneği (AFSİAD) tarafından gerçekleştirilen ‘2023 Hedeflerimiz ve Türkiye Ekonomisi’ isimli toplantıda iş adamlarına seslenen Bakan Zeybekçi, Ak Parti olarak milletin hizmetkarı olduklarını söyledi. AK Parti ile Türkiye’de bilinen bir çok anlayışın değiştiğini ve bununda ekonomik göstergeleri olumlu anlamda etkilediğini aktaran Bakan Zeybekçi, “Biz milletin emanetçisiyiz. Her şey millete aittir. Devletin malı, arazisi, parası, memuru yoktur. Her şey millete aittir. Bizler geçici süre ile emanetçisiyiz. Sonra bırakıp gideceğiz. Ama bırakıp gitmeden öncede gözümüz arkada gitmesin. Allah bize sağlık, sıhhat, mal, mülk, mevki verdi ve bunun gereğini biz bu millete hakkı ile ödedik diye onun için bizim felsefemiz AK Partinin felsefesi budur. Gece gündüz 24 saat ilkesi ile çalışıyoruz ve bugüne kadar bizim memleketimizde biraz önce saydım her şey devletin diye bilinirdi bu bizim ne değişti yöneten devlet değil hizmet eden devlet anlayışı getirdik. Yöneten yöneticiler idareciler değil, hizmetkâr Belediye Başkanı, hizmetkar Vali, hizmetkar Bakan hizmetkar Başbakan, hizmetkar Cumhurbaşkanı Allah’a şükürler olsun bu millet bunlara kavuştu. 1980 yılında Türkiye’nin toplam dış ticaret hacmi 4 milyar dolardı. Bugün sadece Denizlinin ihracatı 4 milyar dolara yaklaşıyor, dış ticaret hacmi 6 milyar Dolar tutarında. Biz 2002 de Başbakanımızın liderliğinde hükümete geldiğimizde Türkiye’nin ihracatı 2002 yılı sonunda yaklaşık olarak 35 milyar dolardı. Türkiye’nin dış ticaret hacmi 88 milyar dolardı. Türkiye bugün 35 milyar dolarlık ihracattan 152 milyar dolara ulaştı” dedi.
TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARET HACMİ 450 MİLYAR DOLAR
Hizmet gelirleri ile birlikte Türkiye’nin dış ticaret hacminin toplamda 450 milyar Dolara ulaştığını kaydeden Bakan Zeybekçi, konuşmasına şöyle devam etti:
“Biz genelde ihracat gelirlerimizi gündeme getirirken hizmet gelirlerimizi gündeme koymayız yani dünyadaki müteahhitlik hizmetlerimiz, Türkiye’den sağlık hizmet alanları ve turizm gelirlerimiz. Türkiye 2013 yılı sonu itibariyle 48 milyar dolar hizmet geliri elde etti. Yani toplam Türkiye’nin dış ticaret geliri yaklaşık olarak 200 milyar dolardır ve 251 milyon dolar ithalatı vardır. Toplam 450 milyar doların üzerinde Türkiye’nin dış ticaret hacmi . Türkiye bu büyüklükleri ile bugün geldiğimiz noktada dünyada çok da başka bir yere geldi 2002-2012 döneminde Türkiye ortalama yüzde 5 büyüme sağladı üst üste. Buda dünyada ilk 3 içerisinde yer almamızı sağladı. Türkiye Avrupa Birliğine (AB) üyelik kriterler arasında sayılan Mastrit Kriterleri arasında bugün birçok AB üyesi ülkesinden bu kriterleri çok daha önce yerine getirdi. 2013 yılı itibariyle Türkiye’de bizim borçlarımızın oranı, AB üyesi olmak için Mastrit Kriterleri borçların milli gelire oranı yüzde 64 olarak belirlenmişken, Türkiye’de bu oran yüzde 36’dır. Türkiye 28 AB ülkesinin 25’inden daha iyi hale geldi. Bu oran 2002’de Türkiye’de yüzde 60’ların üzerindeydi. Bugün Almanya’da yüzde 78.4, Türkiye de yüzde 36. Bunu devlete ait olarak bilinen her şeyi milletin malı olarak gördüğü için bu başarıyı sağladı. Elimizdeki ekonomik göstergelere rağmen şunu söylemiştik, biz isteseydik de bu ülkede kriz çıkmazdı, çünkü ekonomi çok sağlam temeller üzerine oturtulmuştu. Öyle ki bankalarımızın sermaye yeterlilik oranı bugün AB’nin 28 üyesinin 21’inden daha iyi. Türkiye’de enflasyon tek haneli rakamlara indi, yüzde 60’lardan, yüzde 9’lara indi.”
“TÜRKİYE FELAKET TELLALLARINA RAĞMEN BÜYÜDÜ”
17 Aralık ve sonrasında yaşanan gelişmelere değinerek paralel yapıya güçlenen Bakan Zeybekçi, konuşmasına şöyle devam etti:
“Türkiye’de her şeye rağmen, felaket tellallarına rağmen, Türkiye’de birileri siyasi istikrarı bozmak istemelerini rağmen ve siyasi istikrarı bozarak ekonomik istikrarı bozmak istemelerine rağmen Türkiye tüm dünyada karalamak istemelerine rağmen bakın seçim çalışmalarının olduğu o en hararetli dönemde 2014 yılının Ocak ayında gelen istikrar rakamları 11 yılın en iyi ocak ayı rakamı geldi. Geçenlerde Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) kapasite kullanım oranları geldi. 2013 yılı hakikaten bizlerin ekonomik göstergeler olarak çok iyi olduğumuz bir yıldır. Ama şundan emin olunki 2014 yılı 2013 yılında yaşadığımız o dalgalanmaları da şöyle bir dışarı çekip çıkardığımızda çok daha iyi olacaktır. En son gelen kapasite kullanım oranlarında Mart ayı itibari ile yüzde 4.2’lik bir artış geldi. Üst üste yüzde 5.5’un oranında üst üste artış geldi. Ama diğer taraftan İMF, FIC gibi kredi değerlendirme kuruluşları Türkiye’de 2014 yılında büyüme rakamlarını aşağı doğru revize ediyorlar. Türkiye Cumhuriyet Ekonomi Bakanı olarak sizlere şunu söylüyorum yılın 3’cü çeyreğinde yani Temmuz, Ağustos ayları gibi göreceksiniz tıpış tıpış o aşağı doğru revize ettikleri büyüme rakamlarını yukarı doğru revize edeceklerdir. Allah ömür verirse biz buradayız, yaşarsak da göreceğiz onlar mı biliyor bu memleketin ekonomisini, yoksa biz mi biliyoruz? Ortalığın birbirine girdiği dönemde, yani 17 Aralık ile başlayan o süreçten bahsediyorum. Biz dedik ki ‘Ne olur panik yapmayın Türkiye’de kriz çıkmayacak, Türkiye’de kriz çıkaramayacaklar, Türkiye eski Türkiye değil. Türkiye’nin bu gün gelmiş olduğu noktada o eski günlere dönmeyecek. Döndüremeyecekler. Çünkü artık bu millet bu tiyatronun, filmin, sahnenin reel aktörü haline geldi. Türkiye dünyaya ihracat yapar hale geldi. Türkiye’nin artık dünyada ihracat yapmadığı ülke kalmadı.”