Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.
TÜSİAD, 2015 yılındaki ilk Yüksek İstişare Konseyi'nin gerçekleştirirken, konseyin başkanlığını Tuncay Özilhan yaptı. Özilhan ve Tüsiad Başkanı Symes, oldukça önemli açıklamalarda bulundular.
Tuncay Özilhan konuşmasında, son dönemde yaşanan gelişmelerin Türkiye'nin imajı için ne kadar tehlikeli hale geldiğinden bahsetti. Özilhan'a göre Türk Lirasının değer kaybı ihracat artışına yol açmadı ancak ithalat pahalılandı. Özilhan, “Kurdaki oynaklığı yatırım performansını daha da zedeleme riski ile karşı karşıyayız. Üretim yoksa ürün yoksa ekonominin çarkları duruyor” ifadesini kullandı. Özilhan ayrıca, düşük reel faizin tek başına yeterli olmadığını belirterek, daha fazlasının gerektiğini söyledi.
Daha sonra söz alan TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes'ın konuşmasından öne çıkan başlıklarsa şunlar oldu: "Kuşkusuz bu toplantımızı daha farklı koşullarda, terörün ve şiddetin olmadığı, toplumumuzun, kaygılarının artmadığı bir ortamda, küresel ekonomideki gelişmelerin, Türkiye'nin giderek kırgınlaşan ekonomisini fazlasıyla etkileyebilecek korkusunun taşımadan ve terörün ve şiddetin, hiçbir şekilde olmadığı bir ortamda yapabilmeyi isterdik. Maalesef öyle bir Türkiye'de değiliz şu anda. Bunun da acısını şu anda hep birlikte hissediyoruz.
Elbette ve öncelikli olarak amasız ve fakatsız şekilde terörü kınıyoruz. Hunharca işlenen cinayetlerin, insanların katledilmesinin hiçbir açıklaması olarak. Terörün kalıcı olarak bu coğrafyadan silinmesi için, TÜSİAD olarak sağlam önlemleri destekliyoruz. Çözüm süreci başladığında, kalkınma ve ekonomik boyutta destek olmak için arka çıktık.
Değerli üyeler, terör sorunu son dönemde çevre ülkelerde yaşanan gelişmelerle birlikte farklı bir boyuta ulaştı. Acilen buna bir çözüm bulunması gerekiyor. Aslında tüm vatandaşlar için anlamlı demokratik adımları atmaya devam etmeliyiz. Güçlü olan devlet, terörizmle mücadele etmeyi her zaman başarır. TÜSİAD olarak demokratik yapının güçlenmesi için birçok çalışma yaptık. Toplumun huzurlu bir geleceğe kavuşması için demokratik adımların atılmasının şart olduğuna inanıyoruz.
Haftalardır şehit haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Cenaze törenlerinde evlatlarını, eşlerini her gün izliyoruz. Terörü şiddetle kınadığımızı bir kere daha söylüyorum. Bu terör dalgasının derhal sonlandırılması yönümüzdeki çağrımızı yineliyoruz. Nitekim bu toplantımızdan sonra hemen Ankara’da yapılacak olan Teröre Karşı Hep Birlikte yürüyüşüne katılacağız.
Biz de TÜSİAD olarak bir koalisyon hükümetine çok çok destek verdik. Öncelikle eğer koalisyon kurulabilseydi, gerekli uzlaşma adımı atılmış olacak, toplumdaki sağlıksız kutuplaşma ortamı yumuşayacaktı. Kurulabilseydi güçlü bir koalisyon hükümeti, bugün karşı karşıya kaldığımız demokratik sorunlara daha iyi çözümler bulabilirdi. Koalisyon kurulabilseydi, bugün Türkiye’yi diğer ülkelerin önüne geçirecek reformlar yapabilirdik, bir profesyonel olarak benim de içim acıyor.
Bugün aralarında Türkiye’nin bulunduğu gelişen ülkelerde ekonomik göstergeler kötüye gidiyor.
Ekonomik sorunların her koşulda siyaseti de etkilemesi yadsınamaz. Gelişen ülkelerde tablo bozuldu. Bu yüzden de uluslararası yatırımlar daha da seçici hale gelmiştir. Verimlilik ve eğitim gibi alanlardaki eksiklik, enflasyon gibi sorunlara çözüm bulmak yerine yeniden seçime gitme tercih edildi. Mali disiplin bugüne kadar hep başarıyla götürüldü. Bunu takdirle karşılıyoruz. Bunun bozulmadan aynı şekilde devam ettirilmesi için ciddi bir kararlılık gerekiyor.
Fed bugün karar açıklayacak. Biz de yakından takip ediyoruz. İster bugün ister daha sonra karar verilsin: bizi derinden etkileyecek. Elbette hükümetten temel önceliğimiz seçimin sakin bir ortamda yapılmasıdır. Siyasilerden temennimiz olumlu ve sağduyulu bir şekilde seçim kampanyalarını yürütmelerini istiyoruz. Daha ileri bir demokrasi için temel hak ve özgürlükleri destekleyen yeni anayasaya olan ihtiyaca bir kere daha dikkat çekiyor. Bu seçimden her ne çıkarsa çıksın, iş dünyası olarak çok temel beklentimiz var. Kurulacak bir tek parti ya da koalisyon hükümetinden tek beklentimiz piyasaları ve Türk ekonomisini öne çıkan bir anlayış benimsemedir."