Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Bu siteye giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılıyorsunuz.
"Fed'in tapering, geriye çekilme sürecinin başlamasına en hazır merkez bankası Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'ydı (TCMB)…" Bu sözler Yapı Kredi Başekonomisti Cevdet Akçay’a ait. Akçay, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) tahvil alımlarını azaltma sürecine gelişmiş ülke piyasalarının verdiği tepkiden, gelişmekte olan ülkelerin etkilendiği görüşünü savunuyor.
30 Mart seçimleri öncesinde ve sonrasında Türkiye piyasalarında yaşanabilecek gelişmelere ve global ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akçay, finans piyasalarında "algı"nın her şeyden daha önemli olduğunun altını çizdi.
Finans piyasalarını, "fiyatlamanın enteresan yapıldığı yerler" olarak nitelendiren Akçay, buna yönelik şu açıklamalarda bulundu: "Bundan kastım şu; bir saniyelik fiyatlama yapıyorsunuz, bu mal piyasasına benzemez. Dolayısıyla algılar da anlık değişebildiği gibi, kuvvetli şekilde daha uzun süreye yayılarak da değişebiliyor. İki tane farklı Türkiye'den bahsetmiyoruz, Mayıs ayındaki Türkiye ile 10 ay sonraki Türkiye arasında çok büyük fark yok. Aşağı yukarı aynı Türkiye, ama varlık fiyatlarında bir değişim var. Temel göstergelerde bir değişiklik yok. Temel göstergelerinizdeki bazı özellikler verili bir koşulda hiçbir problem olmayabilirken, başka bir koşulda problem olabiliyor, bugün bunu yaşıyoruz. Mesela Türkiye'nin cari açığından bugün fazla bahsedilmeye başlandı, 'Kırılgan 5'li' diye bir nosyon hafif uyduruldu. Bence çok kıymeti olan bir şey değil bu, fakat piyasa bu tarz sloganları seviyor. Dolayısıyla farklı bir ülke olmamasına rağmen, varlıkları farklı fiyatlanmış ve algısı farklı bir Türkiye var."